Beşiktaş ile Trabzonspor ‘ikiz’ kardeş gibiler! O denli çok benzeri yanları var ki… Yazsak, buraya sığmaz! En bariz özellikleri, oynadıkları futbol ve kaybettikleri puanlar… İkisi de haftalardır galibiyete hasretti. İkisi de tepeyi kaçırmış, klasman yapmanın peşinde…
Santos’un takım tercihlerine takılacak halimiz yok, yalnızca sağ bek Svensson, asla Rosier’in kalitesinde değil, onu mumla arıyoruz, oburunu bilmem! Örneğin Umut Meraş, yeterli niyetli, kapasitesi neyse o, çıkıncaya kadar Trezeguet ile baş edemedi, Afrika Kupası’ında bulunan Masuaku’nun alternatifi olmadığını gösterdi.
Her iki grup eksik ve sakatlıklara rağmen, oyun anlayışları da tıpatıp, yani ofansif, büsbütün galibiyete endeksli. Konuk kadronun en büyük eksikleri Onuachu ile Pepe, Afrika Kupası’nda, Kartal’da ise Aboubakar’ın varlığıyla – yokluğu tartışılır!
Evet, Aboubakar yok, yok da, Kartal’ın Semih Kılıçsoy’u var, yetmez mi? Daha 18 yaşında, geleceğin bence en büyük yıldız adayı ve golcüsüdür Semih… Çakılı oynamıyor, kanat değiştiriyor, arıyor, deniyor, buldu mu affetmiyor. Örneğin 44’de karambolde topu önünde buldu, birinci yarının skorunu belirledi. Bu yarıda Santos’un Amartey’i orta alana monte etmesi, bence doğruydu. Kaldı ki deneyimli futbolcu, sık sık savunmaya takviye vermesi de dikkatlerden kaçmadı.
Cenk Tosun mesleğine, golcülüğüne asla lafımız olmaz. O da boş durmuyor. Konum bulamadı, ne var ki, en azından asist yapıyor. Dedik ya, Semih Kılıçsoy, dünkü maçın kahramanıdır, 62’de Cenk Tosun’un asistinde, neredeyse en az üç savunmacıyla boğuştu, ortadan sıyrıldı, farkı ikiye çıkarırken, mümkün puan kaybına da set çekti, aman nazar değmesin.
İstatistikler her vakit doğruyu göstermez, gerçekten topla oynama yüzdesi konuk ekibe lehine… Hem de Trabzonspor’un verilmeyen bir penaltıları bulunmasına karşın… Lakin skor tabelası Kartal’ı işaret ediyor.
Kartal, kılıç çekti!
