CHP İzmir’de 31 Mart’taki lokal seçim için büyükşehir ve ilçe belediye lider adaylarını açıkladı. Partililer ayağa kalktı, Genel Merkeze reaksiyon çığ üzere büyüdü.
***
30 ilçeden Kınık, Bergama, Menemen, Aliağa, Kiraz ve Bayındır’ın dışındaki tüm ilçelerin lokal yöneticilerine hakimdi CHP. Gelin görün ki, yalnızca Seferihisar’da İsmail Yetişkin, Selçuk’ta Filiz Ceritoğlu Sengel ve Dikili’de Adil Kırgöz yerini korudu, oburlarının üstü hiç düşünülmeden bir kalemde çizildi.
***
İşte bundan sonra CHP’nin hakim olduğu tüm ilçelerde yer yerinden oynadı. İsimleri yeni belirlenenlerin tecrübesiz, genç, deneyimsiz ve parti kültüründen mahrum olduğu öne sürüldü. Çeşme başta olmak üzere, Karaburun ve Çiğli’de taraflar ayağa kalktı, Ankara’ya baş kaldırdı. Çiçeği burnundaki adaylar ise, ilçelerde art kapıdan parti binasına girmek zorunda kaldı. Kendini tanıtamadığı üzere, propagandasını da yapamadan ayrıldı.
***
Durum bu türlü olunca da Genel Merkez’in, başta Çiğli olmak üzere Çeşme, Güzelbahçe ve Karaburun adaylarını tekrar gözden geçireceği konuşulmaya başlandı. Çiğli’de Uygar Yıldırım’ın yerine Onur Emrah Yıldız’ın adaylığı PM’ye sunuldu. Başka sıkıntılı ilçelerin ise, önümüzdeki hafta yapılacak MYK ve PM toplantısına bırakıldığı belirtildi. Bakalım nasıl bir sonuç çıkacak yahut çıkmayacak, göreceğiz.
***
Aday gösterilen ve gösterilmeyen mevcut belediye liderleriyle görüştüğümde, hepsi ‘değişim’ halinin yanlış olduğunu, partinin yıpratıldığını söyledi. Ankara’da kendilerini tanıtmak için oradan oraya koşturan adayların başına gelenleri de duyduktan sonra, ‘yok artık’ dedim.
***
Anlatılanlara nazaran parti Genel Merkezi’nin bile ikiye bölündüğü, bir tarafta İmamoğlu, öbür yanda Özel grubunun kulis çalışmalarını yürüttüğü, adayların bu duruma şaşırdığı, kiminle dirsek temasına geçecekleri hakkında kararsız kaldıkları kulağıma gelen bilgiler ortasında.
***
Şimdi, bir aday adayının anlattığına kulak verelim, “Genel Merkez binasına girdim. Herkesin yüzü asık, mutsuzdu. Burada bile partililer ikiye ayrılmıştı, buna şahit oldum. Bir o taraf, bir bu tarafa gitmeye başladım. Ne yapacağımı şaşırmıştım. Gördüklerim, duyduklarım sahiden hiç güzel değildi. Cumhuriyet ile yaşıt olan partimiz ne hallere getirilmişti” dedi.
***
Bu ortada, CHP idaresine şunu söylemek istiyorum. Bu kadar ilçenin adayını değiştiriyor, bir kalemde yok ediyorsunuz. İçlerinde 5, 10, 15 ve 25 yıl belediye başkanlığı yapan çok başarılı isimler var, nezaketen gönüllerini alıp, teşekkür edebilir diniz, lakin bunu bile çok gördünüz mevcut belediye liderlerine. Madem bu kadar rahat hareket ettiniz, kendinize çok güveniyorsunuz. O vakit 31 Mart seçim sonuçlarına da katlanmayı kabul etmiş oluyorsunuz.
***
Yaşanan bu sürecin akabinde görüştüğüm CHP’li seçmen ise, ya sandığa gitmeyeceğini, ya da reaksiyon oyu olarak öbür partileri tercih edeceklerini belirtti. Yüksek Seçim Kurulu’na teslim edilecek asıl listenin de tarihi yaklaşıyor, bakalım kaç vilayet ve ilçede daha değişimin değişimi yaşanacak, merakla bekliyorum.
Ancak ziyanı Gazi Mustafa Kemal’in 100 yıl evvel kurduğu parti görüyor, Ceddimizin kemikleri sızlıyor. Bilmem anlatabiliyor muyum?
