Teknik Yöneticimiz Fernando Santos, Futbol A Grubumuzun bugünkü idmanı öncesinde BJK Nevzat Demir Tesisleri’nde basın mensuplarına açıklamalarda bulundu:
“Zor bir kış oldu. Kış büsbütün geçmedi. Daima çalışmalıyız. Beşiktaş’ı istediğimiz yere getirmek için çok çalışmalıyız, düzgüne yanlışsız gidiyoruz.
Takım gelişmeye devam ediyor. Tam olarak istediğim oyun anlayışı yerleşmedi. Futbol kolay bir oyun, gol yemeyin ve gol atın. Beşiktaş üzere bir ekip oyunu domine etmeli, güzel savunma yapmalı ve atak etmeli. Oyunculara bunu aşılamaya çalışıyoruz. Oyuncular da ellerinden geleni yapıyorlar. Bir şeyleri değiştirmek çok kolay değil. Bizden evvelki hocaların da farklı anlayışları vardı. Bu dengeyi sağlamak kolay değil. Grubumla birlikte oyuncuların çalışmasından tatminim.
Futbol ferdi bir oyun değil. Kolektif oyunu daha da geliştirmeliyiz. Yüzde yirmi kişisellik olabilir. Şu anda yüzde 60 kişisel oynuyoruz. Bunu yüzde 80 kolektif oyuna getirmeliyiz. İstediğim düzeye geleceğiz.
Derbide alanda on bir kişi olacağız. Benim için değerli olan ekip. Gedson’un yerine biri oynayacak. İstediğimiz alana yansıdığında sorun olmayacak.
Bir teknik yönetici olarak misyonum güçlü bir kadro yaratmak. Oyuncuların ferdi peformanslarıyla ilgili ekip içinde dahi konuşmuyorum.
Tayyip Talha Sanuç düzgüne gidiyor. Fizikî olarak yüzde yüz hazır değildi. Daha güzel olmak için çok çalışıyor. Oynamamasının özel bir nedeni yok. Gelecekte bir biçimde onu da değerlendireceğiz.
Takımda değişen ve güzele giden şeyler var. Ofansif olarak topu süratli döndüremiyoruz. Daha süratli oynamak zorundayız. Gaye odaklı organize olmak zorundayız. Bazen geriye çok oynuyoruz ve pas yanılgısı yapıyoruz. Benim istediğim etaba şimdi gelmedik. Savunmada âlâ durumdayız. Türkiye’de biraz fazla adam adama baskı yapılıyor. Benim futbol anlayışımda bu yok. Ben alan savunmasını tercih ediyorum. Savunmada daha agresif olmalıyız. Rakip baskıdan rahat çıkabiliyor. Son maçta uygunduk.
Kazanma alışkanlığı çok değerli. Oyuncular da bu alışkanlıkla daha düzgüne gidiyorlar. Herkes göze beğenilen gelen futbol görmek istiyor. Bu durum Beşiktaş’ın DNA’sında var. Adım adım ilerliyoruz. Gol yemeden kazanmaya devam etmeliyiz.
Sakat oyuncular ve Afrika Kupası’na giden oyuncular nedeniyle egzersizlerde da çok eksiktik. Kısa müddet evvel tam kadro halinde çalışmaya başladık. Antrenman çok değerlidir. Maçlar, egzersizlerin yansımasıdır. Dönem öncesi olsa birçok şey deneyebilirdik. Dönemin tam ortasında geldik. Çabucak maçlara başladık. Oyun anlayışımızı aşılamak güç oldu.
Kadroda olan her oyuncu birinci on bir oyuncusudur. Egzersiz performansına nazaran herkes alanda yer alabilir. Oynaması tartışılamaycak oyuncumuz yok.
Hücum olarak istediklerimizin yüzde ellisi alana yansıyor. Kolektif anlayışımızı değiştirmeliyiz. Fazla bireyseliz. Top bizdeyken daima ortalara girilmesi, opsiyon gösterilmesi gerekiyor. Bu olmadığında oyuncu topu merkeze ya da kanata atıyor. Top bizdeyken durağan oynuyoruz. Topu birinci denetimde geriyi düşünmek bir alışkanlık ve bunu çözmemiz lazım. Hamlede yeterli organize olamazsak topu kaybettiğimizde çok fazla geriye koşmak zorunda kalıyoruz. Beşiktaş’ın oyunu süratli atak değil. Antrenmanlarda oyuncularım güzel çalışıyor. Biraz sabır lazım. Defansta yüzde yetmiş, atakta yüzde elli düzeyindeyiz.
Bireysel değil kolektif olmalıyız. Topu süratli halde hareket ettirmeliyiz. Topu ayağında tutan oyuncuya opsiyon göstermeliyiz. Şu ana kadar gelişme kaydettik. Antrenmanlar maç kadar değerli. Ekibin uzunluğunu orta alana kadar çekelim istiyorum.
Aboubakar fizikî olarak makus olsa takımda olmazdı. Takımda olmayan oyuncu fizikî olarak hazır değildir. Aboubakar kendini buraya ilişkin hissediyor. Bu mevzuda bir sorun yok. Her oyuncumuz kaliteli. Her oyuncumun hem başı hem kalbi burada olsun isterim. Takıma giren her oyuncu büsbütün buradadır.
Önemli olan grubun nasıl oynadığıdır. Bir oyuncu özelinde konuşmak benim işim değil. Tek odaklandığım oyuncunun ekibe ne verdiğidir.
İstanbul olağanüstü bir kent. İstanbul’u çok seviyorum. Tek kahır trafik. Takımım de burada yaşamaktan çok keyifli. Eşim yanıma gelip gidiyor. Çocuklarım da ziyaretime geliyor.
Tutkulu bir taraftarımız var. Ekibimize çok güzel dayanak oluyorlar. Kimi oyuncularımıza reaksiyon gösteriyorlar. Maç oynanırken reaksiyon olmasa çok âlâ olur.
Taraftarlarımızın ne istediğini biliyorum. Beşiktaş şampiyon olmak için oynar. Benim hayalimle Beşiktaş’ın amaçları benzerlik gösteriyor. Bu dönem ligi birinci üçte bitirmek ve kupayı kazanmak istiyoruz. Önümüzdeki yıl natürel ki şampiyon olmak istiyoruz. Avrupa’da güzel oynayan bir takım yaratmak istiyorum. Hoca olarak kimin oynayacağına ben karar veriyorum. İdareyle düzgün bir münasebet içindeyim. Şimdiden önümüzdeki yılın planlamasına başladık. Yabancı hududu on ikiye inecek. Türk oyunculara gereksinimimiz olacak. Planlama yapmak kolay bir şey değil. Geldiğimde kaotik bir durum vardı ve süratli davranmalıydık. Liderle ve Samet hocayla konuşuyoruz. Kararı idarenin vereceği anlar olacak. Şu ana kadar iş birliği yeterli gitti. Meskenin temelini sağlam yapmazsak rüzgarda uçabilir. Güzel ve güçlü oynayan kadrosu oluşturmak için idareyle birlikte çalışıyoruz.
Biz Galatasaray maçına özel plan yapmayacağız. Rakibi tahlil ediyoruz. Kıymetli olan biz nasıl oynayacağız. Nasıl oynayacağımızı gruba aşılamaya çalışıyorum. Doğal ki kazanmak istiyoruz. Taraftarlarımız düzgün savunma ve hamle yapan bir kadro görecek.”
