SERVET YILDIRIM – Merkezleri ister İstanbul’da olsun, isterse İstanbul dışı fark etmez, Türkiye’deki tüm şirketler ne vakit olacağını bilmediğimiz ancak olacağından emin olduğumuz İstanbul sarsıntısına karşı hazırlık yapmalı. Yapılacak şey belirli: Hazırda bir sarsıntı planı olanlar hızla bu planlarını gözden geçirmeli, olmayanlar ise hemen bir zelzele ya da iş sürekliliği planı hazırlamalı.
Kurumsal idare ayağından finansman ve üretim sürecinin yedeklenmesine, fiziki tesislerin güçlendirilmesinden zelzele sonrası çalışanlarına ulaşabilmek için ağların oluşturulmasına kadar tüm ögeleri ile bu türlü bir plan ortaya konulmalı; sarsıntı sonrası muhtaçlık duyulacak gereç ve ekipmanların tedarikine başlanılmalı. Gücü ve kapasitesi olan şirketlerin uzmanlaşmış eğitimli arama kurtarma takımları oluşturmaları desteklenmeli.
Operasyonel dayanıklılık
İş sürekliliğini bir kriz anından operasyonların devam edebilmesini sağlayacak süreçler olarak tanımlamak mümkün. Dayanıklılık ise beklenmeyen şoklara mesela sürpriz pandemi periyoduna, güçlü bir siber atağa, tahlili sıkıntı IT (bilişim teknolojisi) problemlerine, berbat hava şartlarına, önemli altyapı çöküntülerine ve yıkıcı bir sarsıntı üzere doğal afetlere karşı dayanabilme yeteneği ve süratle yine operasyonlara dönebilme gücüdür. Şayet bir felaket ya da harika durum sonrası beşerler üzere şirketlerin de hayatta ve ayakta kalması amaçlanıyorsa, onlar da süratle birtakım aksiyonları almak zorundalar. Tertiplerin yeni durumlara ahenk sağlayabilmeleri kıymetli. Bunun için operasyonel dayanıklılığın şirket kültürünün bir kesimi haline gelmesi gerekiyor.
Nereden başlanabilir?
İşe öncelikle bir iş sürekliliği planı hazırlayarak başlayın. Burada gaye en temel faaliyetleri belirlemek ve kriz anından bunların nasıl sürdürüleceğini tasarlamak. Bir plan oluştururken risk faktörlerinin belirlendiği bir risk değerlendirmesi ve krizin kritik operasyonlara ve varlıklara, hatta değerli paydaşlara tesirinin değerlendirildiği bir tesir tahlili yapılmalı. Bu planları yaparken mümkünse hususun uzmanları ile çalışın, sağlam bir plan oluşturun, lakin sakın unutmayın; “Planlar statik değil; dinamiktir. Daima olarak gözden geçirilmeli ve gerekli revizyonlar yanlışsız vakitlerde yapılmalı.”
‘Coğrafya kaderdir’
Bu işi hakkıyla yapabilmek için kimi olmazsa olmazlar var. Mesela güçlü bir liderlik gerekiyor. İcra komitesinin ve idare heyetinin planın ardında olması koşul. Planlar gereğince açık ve kolay olmalı. Öteki bir şart ise kapsayıcılık. Şirketteki tüm işlevlerin plana dahil olması lazım. Ve en kıymetlisi, risk gerçekleşmeden evvel yapılacak nizamlı tatbikat ve talimlerle planlar gereğince test edilmeli. Özcesi, “Coğrafya kaderdir” lakin bu coğrafyanın getirdiği aksiliklere karşı hazırlık yaparak en az hasarla ve can kaybıyla çıkmak insanın elinde. İş dünyasına da bu süreçte büyük rol düşüyor.
