Çoklu organ yetmezliğine bağlı olarak tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybeden müellif ve mütefekkir Alev Alatlı son seyahatine uğurlandı.
Eyüp Sultan Mescidi’nde öğlen namazını müteakip kılınan cenaze namazına Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yanı sıra Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy, çok sayıda üst seviye bürokrat, kültür ve sanat topluluğunun önde gelen isimleri katıldı.
Cenaze namazını kıldıran eski Diyanet İşleri Lideri Mehmet Görmez, Alev Alatlı’nın daima hoş kelam ve seda sahibi biri olduğunu belirterek, “O, milletimizin ve medeniyetimizin sıkıntı ortağı bir mütefekkir idi. Birebir vakitte entelektüeldi lakin entelektüel kibrine hiç kapılmadı. Düşünen her insanın her yeni jenerasyonun ablası oldu. Biz daima o denli tanıdık. Hoş bir Müslümandı. İnanmış bir mümineydi. Birçok gece yarılarında Kur’an’ın bir ayetini müzakere etmek için son 5 yılda daima arardı, kendisiyle Kur’an müzakerelerimiz oldu. Cenab-ı Hak bu iman ve İslam ile gitmeyi nasip eylesin.” dedi.
“Zihin dünyamızın özgürlüğüne çok şey katmıştır”
AA muhabirine konuşan AK Parti İstanbul Milletvekili ve sanatçı Yücel Arzen, Alatlı’nın yazdıklarıyla hür düşünme şuurunun çok değerli isimlerinden biri olduğuna vurgu yaparak, “Önemli bir mayaydı ve bu mayayı fikir dünyasında gelecek nesillere çalmak ismine değerli bir isimdir Alatlı. Kendi vasiyetinde Türkiye ve Türkleri benzetebilecek onca hoş çiçek varken, bir çalıya benzetmesi de dayanılmaz bir metafor. Nasıl bir çalı bu? Elbette zalimlerin ayağına dolanan bir çalı. Türklüğü bu türlü söz eden bir insan, bizim zihin dünyamızın özgürlüğüne çok şey katmıştır. Allah rahmet eylesin.” değerlendirmesinde bulundu.
AK Parti Kayseri Milletvekili, gazeteci ve muharrir Ayşe Böhürler ise Alatlı’nın Türkiye’yi birleştiren bir isim olduğuna dikkati çekerek, “Türkiye sorununa, Türkiye’nin güçlenmesine daha âlâ nasıl olura baş yoran yerli bir aydındı. ‘Ben muhacirim, Batı kutbundan Doğu kutbuna hicret ettim’ kederi. Bu süreçte Cemil Meriç ile olan dostluğunu anlatırdı. Onun kitaplarına, sorularına nasıl yanıt oluşturmaya başladığını söylerdi. Bizim kuşağımız için bilhassa çok değerliydi. Zira biz bir sefer kimsenin olmadığı, aşikâr bir niyete sahip insanların edebiyatı, romanı, yazıyı, aydın olma ayrıcalığına sahip olduğu bir devirde ‘ya bir dakika durun, bu ülkede yalnızca siz yoksunuz, diğer bir şey var ve siz de gerçek bir şey söylemiyorsunuz’ diyen biriydi.” biçiminde konuştu.
Alev Alatlı’nın Türkiye’ye her daim inanmış bir entelektüel olduğunun altını çizen Böhürler, “‘Türkiye batmaz, batarsa okyanuslar taşar’ kaygısı ve en büyük misyonunu Türkiye’ye kömürlük penceresinden bakmamak olarak tanımlardı. Dünyaya daha geniş, daha büyük resme bakın kederi. Son ana kadar şuurunu hiç kaybetmedi. Son ana kadar Türkiye için ne yapabiliriz sorunlarını hastanede, hasta yatağında konuşurdu. Bilgisiyle, çok çeşitli alanlardaki eğitimiyle Türkiye’nin en büyük birikimli insanlarından birisiydi. Fevkalade bir aydındı, zekaydı. Her şeyden evvel fevkalade bir dosttu. Hepimizi, birbirinden farklı fikirden insanları mıknatıs üzere çekerdi. Sahiden büyük bir mütefekkirdi.” tabirlerini kullandı.
“Türkiye’nin ve dünyanın hayrına bir insan”
Cumhurbaşkanlığı Kültür Sanat Siyasetleri Şurası Lider Vekili Prof. Dr. İskender Pala da Alatlı’yı “Türkiye’nin ve dünyanın hayrına bir insan” olarak tanımladığını söz ederek, “Yaptıklarıyla Türk bayanının örnek alınacak bir numunesini ortaya koydu. Bütün gayretleri, vicdanı, Batıya İstikamet Veren Metinler kitabı bile tek başına Türk entelijansiyasının zihin yapısında bir yükselme sağlamıştır. Eğitimin tam içindeydi. Yazdıkları fesüphanallah diye başlasa bile o toplumun hayrını, hoşluğunu dilerdi. Kültür Sanat Siyasetleri Heyetinde uzun yıllar birlikte çalıştık. Allah gani gani rahmet eylesin. Türkiye’nin başı sağ olsun.” diye konuştu.
Alatlı’nın naaşı, kılınan cenaze namazının akabinde Mihrişah Valide Sultan Haziresi’ne defnedildi.
