Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, hayatını kaybeden müellif ve mütefekkir Alev Alatlı için Eyüp Sultan Mescidi’nde düzenlenen cenaze merasimine katıldı.
Alatlı’nın naaşı bugün öğlen namazına müteakip Eyüp Sultan Mescidi’nde kılınan cenaze namazının akabinde, Mihrişah Valide Sultan Haziresi’ne defnedilecek.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, cenaze namazı sonrası yaptığı konuşmada şu tabirleri kullandı:
“Muhabbetinde daima şunu söylerdi. ‘Anneciğim ve ablacığım’ sıkıntısı. Bizimle birlikte yol arkadaşlığını yapan bir ablamızdı. Birçok hoşluğa sahip bir abla ve anneydi. Rabbim yerini cennet eylesin Gerçekten ‘Toprak Ana’ olmayı bize daima tabir ederdi. Toprağı bol olsun.”
ÖLÜM HABERİNİ BAKAN KOCA DUYURMUŞTU
Alatlı’nın mevt haberi Sıhhat Bakanı Fahrettin Koca toplumsal medya hesabından yaptığı açıklamayla duyurmuştu. Bakan Koca açıklamada “Alev Hanımı kaybettik. Bir müddettir tedavi altındaydı. Kendisini ziyarete gittiğimde, ‘Bu toprakları daha çok sevdirmeliyiz’ demişti. Bu kelamını aydınlarımıza, yöneticilere, ülkemizin bugününe, yarınlarına tesir etme gücüne sahip herkese yönelik bir vasiyet olarak anlamıştım. Alev Alatlı, fikir ve sanat hayatımızın büyük isimlerindendi. 2014 yılında edebiyat kısmında Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Mükafatı başta olmak üzere, pek çok mükafatla onurlandırılmıştı. Hepimizin başı sağ olsun” tabirlerini kullanmıştı.
ALEV ALATLI KİMDİR?
1944 İzmir doğumlu olan Alev Alatlı, liseyi Tokyo, Japonya’da okudu. İktisat & İstatistik lisansını ODTÜ, İktisat & Ekonometri Yüksek Lisansını Fulbright bursu ile gittiği ABD, Vanderbilt Üniversitesinden (Nashville,Tennessee) aldı.
Bilâhare, ideoloji tahsiline başlayan Alatlı doktora çalışmalarını New Hampshire, Dartmouth College’de sürdürdü. İlâhiyat, Niyet ve Medeniyet Tarihi üzerinde ağırlaştı. 1974’de Türkiye’ye döndü, İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesinde öğretim vazifelisi, Ankara Devlet Planlama Teşkilatında kıdemli ekonomist olarak çalıştı. California Üniversitesi (Berkeley) ile ortak psiko-dilbilim çalışmaları yürüttü.
Cumhuriyet Gazetesi ile birlikte “Bizim English” isminde bir mecmua çıkaran Alatlı, daha sonra Türk Muharrirler Kooperatifinde (YAZKO) lider yardımcısı olarak vazife aldı.
1985 ve 1986 yıllarında Edward Said’in “Haberlerin Ağında Islam” (Covering Islam) and “Filistin’in Sorunu” (The Question of Palestine) yayınlandı. Filistin davasını duyurmak üzere yaptığı çalışmalar, 1986’da Tunus’ta sürgünde olan Yaser Arafat tarafından “Özgürlük Madalyası” ile onurlandırıldı.
2006 yılında Rusya’da Mihail Aleksandroviç Şolohov 100. Yıl Edebiyat Ödülü’nü aldı.
2014 yılında edebiyat alanında Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülünün sahibi oldu.
2012 yılında Bülent Ecevit Üniversitesi; 2017 yılında Süleyman Demirel Üniversitesi tarafından fahri doktora payesi ile onurlandırıldı.
2005-2017 yılları ortasında Kapadokya Meslek Yüksekokulu mütevelli heyet lideri olarak vazife yapmıştır. 2017 yılı itibariyle de Kapadokya Üniversitesi mütevelli heyet lideri olarak vazifesini sürdürmektedir.
Yayınlanmış birinci telif yapıtı, “Aydın Despotizmi”dir. Bunu, 1985’de “Yaseminler Tüter mi Hala?” izledi. Muharrirler Birliğinin “Yılın En Güzel Romanı” mükafatını alan “İşkenceci” 1987’de geldi.
“Viva La Muerte” “İşkenceci” izleyen “Or’da kimse var mı?” dörtlüsünün öncüsüydü. 1992’de yayınlanan “Viva la Muerte” yi, 1993’de “Nuke Türkiye!”, “Valla Kurda Yedirdin Beni” ve “OK Musti, Türkiye Tamamdır!” izledi. “Kadere Karşı Koy A.Ş.” 1995’de yayınlandı. 1999’da “Eylül 1998” isimli küçük bir nesir-nazım denemesini, 2000 yılında “Schrödingerin Kedisi, Kabûs,” 2001 yılında “Schrödingerin Kedisi, Rüya” izledi. “Gogol’un İzinde” üstbaşlıklı ırmak romanının birincisi “Aydınlanma değil, Merhamet” 2004 sonbaharında çıktı. Bunu “Dünya Nöbeti” ve “Ey uhniyem! Ey uhyniyem!” izledi.
“Hollywood’u Kapattığım Gün” 2009 yılında, “Funda’nın Mutfak Rehberi” 2011 yılında, “Beyaz Türkler Küstüler” 2013 yılında yayınlanmıştır. Kapadokya Meslek Yüksekokulu Yayınları ortasında çıkan dört ciltlik “Batıya Taraf Veren Metinler” ve iki ciltlik “Bize İstikamet Veren Metinler” isimli yapıtlarda derleyen olarak kıymetli rol üstlenmiştir. Türkiye’de birinci kere yapılan bu çalışma hem Batı’da hem de İslam dünyasında yaklaşık üç bün yıllık bir düşün serüvenine ışık tutmuştur.2018 yılında yayınlanan “Ben Bu türlü Düşünüyorum Demekle Olmuyor!” akıl yürütmenin, muhakemenin kurallarına dikkat çekmektedir.
Alatlı’nın ayrıyeten röportajlarından oluşan “Alev Alatlı ile Türkiye ve Dünya”, gazete makalelerinin derlendiği “Şimdi Değilse, Ne Vakit?” 2002, “Hayır Diyebilmeli İnsan!” 2003, “Hatırla! Geçmişin Geleceğindir” 2004, “Yorumsuz” 2008 ve “Aklın Yolu da Bir Değildir” 2009, kitapları da bulunmaktadır.
