İsrail’in kurulduğu tarihten bu yana çeşitli zorluklarla karşılaşan Filistinli mültecilerin problemleri, birçok ülkenin Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansına (UNRWA) sağladığı finansal dayanakları askıya almasının akabinde daha da artmaya başladı.
UNRWA’ya yardımları durduran ülkelerin bu kararlarından vazgeçmemeleri bilhassa Gazze’deki Filistinliler için yeni bir yıkım olacak.
Filistin Kurtuluş Örgütüne (FKÖ) bağlı Geri Dönüş Hakkını Savunma Ulusal Yüksek Komitesi Lideri Muhammed İleyyan, UNRWA’ya finansal takviyenin kesilmesini AA muhabirine kıymetlendirdi.
İleyyan, yardımların askıya alınmasının “mülteci sorununa darbe, geri dönüş hakkını iptal etme teşebbüsü ve milyonlarca mülteciye toplu cezalandırma” olduğunu vurguladı.
Fonların askıya alınmasının, UNRWA hizmetlerinden yararlanan Filistin kamplarındaki krizi artıracağına dikkati çeken İleyyan, İsrail’in kurum çalışanlarına yönelik “Hamas’a destek” tezleriyle ilgili şimdi bir soruşturma sonucu yayınlanmadığını aktardı.
Filistinli yetkili, şimdi sonuç çıkmamasına karşın birtakım ülkelerin İsrail’in savlarına dayanarak UNRWA’nın fonlarını süratle askıya aldığına işaret ederek “İsrail’in Gazze Şeridi’ne taarruzlarını örtbas eden ülkeler, ABD öncülüğünde UNRWA finansmanını süratle askıya alan ülkelerdir.” tabirlerini kullandı.
İleyyan ayrıyeten, bu tavrın, Filistin halkının Batı Şeria ve Gazze Şeridi’nde yaşadığı sıkıntı durum göz önüne alındığında, milyonlarca Filistinli mülteci için “toplu cezalandırma” niteliğinde olduğunu söyledi.
“UNRWA’ya sağlanan fonların durdurulması siyasi bir karar”
İleyyan, UNRWA’ya yardımların kesilmesi kararının “Filistinlilerin ülkelerine geri dönüş hakkını iptal etmeyi ve ABD ile İsrail liderliğinde kurumun çalışmalarına son vermeyi amaçlayan siyasi bir karar” olduğu değerlendirmesinde bulundu.
“İsrail’in taarruzlarını durdurmak ve hatalarını kınamak yerine bunları örtbas etme ve halkımıza yapılan yardımı durdurma konusunda ivedi ediyorlar.” diyen İleyyan, Filistinli mültecilerin yardım eli uzatılmasına muhtaç olduğunu ve UNRWA’nın bu mevzuda değerli rol oynadığını belirtti.
İleyyan, İsrail’in Filistinlileri zorla yerinden etme, mülteci problemini görmezden gelme, geri dönüş hakkını ortadan kaldırma ve yardım maksatlı kurulan UNRWA’nın çalışmalarına son verme istikametinde bir stratejisi olduğuna dikkati çekerek, “UNRWA programlarında hiçbir kesinti olmaması ve Nekbe’nin (Büyük felaket) canlı şahidi olan teşkilatın ayakta kalması için çaba ediyoruz.” tabirlerini kullandı.
İsrail’i kuruluşundan bu yana teşkilatın lağvedilmesi için çalışmakla suçlayan İleyyan, UNRWA’nın varlığına son verilmesinden karlı çıkacak tek tarafın da yeniden İsrail olacağını kelamlarına ekledi.
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Matthew Miller 1 Şubat’ta yaptığı açıklamada, “UNRWA, yeri doldurulamayacak kritik bir role sahip. Gazze’de şu an UNRWA’nın rolünü oynayabilecek öbür bir insani örgüt bulunmamaktadır.” demişti.
Soruşturma devam ettiği için UNRWA’ya yardımlarını askıya aldıklarını savunan Miller, soruşturmanın bitmesini beklediklerini söylemişti.
UNRWA’nın fonksiyonu ve İsrail’in iddiaları
BM üyesi devletlerin istekli katkılarıyla finanse edilen UNRWA, faaliyetlerine başladığı 1950’den bu yana Filistinli mültecilere besin, sıhhat, eğitim ve barınak üzere insani yardımları sağlayan ana kuruluş pozisyonunda bulunuyor.
Ajans bugün 5,9 milyon Filistinli mülteciye dayanak sağlıyor.
UNRWA, yaklaşık 74 yıldır Filistinlilerin yaralarını sarmaya çalışırken bu süreçte tesisleri tekraren İsrail tarafından vuruldu, tonlarca besin ve ilaç yok edildi.
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres, İsrailli yetkililerinin UNRWA çalışanının 7 Ekim akınlarına karıştığına ait argümanlarının ivedilikle soruşturulmasını istemişti.
UNRWA da İsrail’in tezlerine yönelik soruşturma başlatmıştı.
Almanya, İsviçre, İtalya, Kanada, Finlandiya, İzlanda, Avustralya, İngiltere, Hollanda, ABD, Fransa, Avusturya, Japonya ve Estonya UNRWA’ya yönelik finansal takviyesini süreksiz müddetle durdurma kararı aldıklarını açıklamıştı.
Norveç, İrlanda ve İspanya ise UNRWA’ya dayanaklarını sürdüreceklerini duyurmuştu.
